27 Eylül 2018 Perşembe

EYVAH! YİNE AYNI SENARYO! TOKATSPOR HABER

       Sezona geçen senenin kiralık takımdan geriye kalan bir avuç futbolcuyla giren ve şirketleşmeye gözü kara bir şekilde karşı çıkan dernek statüsü yapısının arkasına gizlenip denetlenebilirliğin olmadığı ortamdan faydalanarak kurdukları "gelir kapısı"nın ellerinden gitmesi korkusu ile saldırganlaşan menfaatçilerle mücadele ederek başlayan, kongrede oy çoğunluğu ile şirketleşme yoluna giden, dernek kulübünün yaklaşık 10 milyon ₺ şişirilmiş borcunu ödeyen, yatırımların sadece TOKATSPOR ile kalmayacağını, bürokratik konularda engel teşkil eden hususların ortadan kaldırılması noktasında Valilik, Belediye ve Milletvekillerinden destek görüldüğü takdirde çok kapsamlı bir büyüme planı
gerçekleştireceğini ve yatırımların yapılacağını ifade eden, "hesap verilebilirlik ve şeffaflık" sloganıyla mantık sahibi, aklı selîm herkesin desteğini alan Ufuk Akçekaya, Ahmet Dursun ve Okay Karacan yönetimi, kendi ifadeleriyle "Tahmin ettiklerinden çok, tahmin etmedikleri engeller ve problemlerle karşılaşarak (...)" bu güne kadar geldi. 4 yıllık bir plan dâhilinde süper lige uzanmayı hedefleyen yönetim, kongrede 6 milyon ₺'lik takım kuracağını da açıklayınca taraftarlar arasında ve medyada büyük heyecan yarattı. Sezon öncesi ulusal medyada, spor dünyasının tanınan isimleri arasında ve görsel ve yazılı basında yürütülen faaliyetler neticesinde daha önce Tokat'ta görülmemiş bir "Yıldızlar Karması - Tokat Karması" maçı tertip edildi, milli takımın ve Türk sporunun yıldızlarını memleketimize getirildi. Tokat'ın güzellikleri tanıtılıp, gezdirildi. Markalaşmanın ilk olumlu adımları atıldı. Müsabaka öncesi gerçekleştirilen "Kitap okumaya teşvik!" uygulaması ise taraflı tarafsız her kesimin takdirini kazanırken, kurumsallaşma yolunda "Kolejli Futbolcu Yetiştirme" projesinin ve değişimin ne denli büyük olacağına dair de mesaj verdi.
6 milyonluk takım kurulacağı müjdesi üzerine yavaş yavaş havaya giren bordo beyazlı taraftar, teknik direktör olarak Murat Yoldaş ile anlaşılınca yeni transferlerle artık sezonun ilk maçını beklemeye başladı. Yeni oluşumun ilk olumlu kıvılcımı olarak TOKATSPOR tarihinde daha önce hiç görülmemiş bir olay gerçekleşti ve futbolcu alacakları sezon öncesinde ödendi, para mevzusu kapatıldı.

1. Hafta mücadelesinde"İlk maçlar hep zor olur, deplasmandan alınan 1 puan iyidir!" klişesinin arkasına gizlenerek, 2.Lig'e yeni yükselen ve futbol otoriteleri tarafından grubun en zayıf takımı olarak görülen Darıca Gençlerbirliği ile kurulan 6 milyonluk takımımız(!) deplasmanda tek şut atamadan 0-0 berabere kaldı.

2. Hafta maçında yine 2.lige yeni yükselen Tarsus İdmanyurdu'na maçın 3.dakikasında kaçırdığımız penaltı vuruşunun ardından yediğimiz 2 golle evimizde 0-2 mağlup olduk. Bu sefer de klişe belliydi. "Yeni kurulan takım, zamanla düzelecek." Futboldan anlayan herkesin hak vereceği bu düşünce, taraftarlarca da kabul gördü.

3. Haftada rakip yine evimizde, 3 yıldır eski teknik direktörümüz Suat Kaya'nın çalıştırdığı Menemen Bld. idi. Tek şut atmadan bitirilen 90 dk. sonunda futbolun değişmez kuralı tecelli etti ve yediğimiz gol ile  sahadan 0-1 ile yine mağlup ayrıldık. Maç sonunda tribünlerde ve sosyal medyadan duyulmaya başlayan çatlak sesleri ve gerçekleri bu kez de "Geçtiğimiz 2 sezondur play-off oynayan, oturmuş takım, güçlü rakip!" bahanesi bastırmayı başardı.

İlk 3 haftada alınan sonuçlar neticesinde kurumsallaşma ve şirketleşme karşıtı olan art niyetli, menfaatçi, dernekçi ve muhalif kesim "Bakın, gördünüz mü şirketi!?" yaygarası koparmaya erkenden başladı. Bu sefer sıra her sezon öncesi gelenek haline gelen ama bu sezon unutulan, gözden kaçan "zavallı kurbana" geldi. Kurban kesildi, dualar edildi ve talihsizlik serisinin son bulması adına beklenen kenetlenme gerçekleştirildi. 4.Hafta müsabakası olan Tuzlaspor maçı patlama yapacağımız maç olarak tüm taraftarlar tarafından kabul edildi.

4. Hafta, ikinci evimiz olarak kabul ettiğimiz İstanbul deplasmanında sahaya çıktık. Her sene son maçta kümede kalmayı zar zor başarabilen semt takımı, iddiasız Tuzlaspor'a aynı futbol anlayışı ve çaresizlik ile 2-0 mağlup olduk. 

       Dünya futbol tarihine adını altın harflerle yazmış bir futbol adamının, hemşehrimiz, kardeşimiz (Ahmet Dursun) önderliğinde kurulan bir takım, ayakları topa değmeden sezon öncesi ödenen futbolcu alacakları, şirketleşen bir yapı ve disiplin anlayışı, çoğu 1.lig takımında bulunmayan tesisler, iklim ve taraftar desteği ve pozitif havaya rağmen ortaya çıkan mağlubiyetler ve umutsuzluk serisi taraftarın haklı serzenişine ve teknik direktörün yetersizliğinin her mecrada haykırılmasına neden oldu lâkin herhangi bir istifa haberi alınmadı. Aksine yönetim kurulunun resmi instagram hesaplarından Murat Yoldaş'ın "Çok iyi bir insan ve harika bir teknik direktör olduğunun" altı çizildi ve taraftar bir kez daha sakinleştirildi.

       Saha içinde doğru giden tek şey olmamasına rağmen görevde kalma ısrarına devam eden teknik direktör Murat Yoldaş 25 Eylül 2018 Salı günü Ziraat Türkiye Kupası 3.tur eleme maçında Nazilli Bld. karşısına takımın başında çıktı. Kendi liginde 3 maçta sadece 1 gol atabilen rakibine ilk yarıyı 2-0, maçı da 5-0 kaybeden TOKATSPOR, Türkiye profesyonel futbol liglerinde Süper Lig, 1.Lig, 2.Lig Kırmızı ve Beyaz Grup, ve 3.Ligin tüm gruplarında mücadele eden toplam 126 takım içinde galip gelmek bir yana, 4.maçlar sonunda GOL ATAMAMA beceriksizliği(!?), saha içi sabotajı gerçekleştirmeyi BAŞARABİLEN TEK TAKIM oldu. 5 maçta kalesinde 10 gol gördü, gol ATMADI.
 Kulübün resmî instagram hesabından yapılan açıklamaya göre karşılıklı uzlaşı sonucu Murat Yoldaş istifa etti. Dün itibariyle takımı Ahmet Dursun çalıştırmaya başladı. Şimdi sıra teknik direktörün kim olacağı sorusunda..

EĞRİ OTURUP DOĞRU KONUŞACAĞIMIZ, DOSTUN ACI SÖYLEYECEĞİ YERE GELELİM..

      Kıymetli hemşehrilerimiz, kardeşlerimiz ve aynı zamanda sonsuz desteğimizi sunduğumuz yönetim kurulu üyelerimiz saygıdeğer Ahmet Dursun ve Okay Karacan ve Ufuk Akçekaya Beyefendiler.. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğu gibi, her ligin de bir düzeni, döngüsü ve zararlı şahısları vardır. 2.ligler seviyesinde bir kulüp yönetimine ilk kez talip olduğunuz için veya daha öncesinde herhangi benzer bir tablo ile karşılaşmamış olabileceğinizden sizi anlıyor, hak veriyor, saygı ve desteklerimizi sunuyoruz. Lâkin dillendirilmesi gereken korkunç gerçekleri de söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Sizi seviyorsak ve destekliyorsak bilmediğiniz, göremediğiniz ve sizden saklanmak istenen olayları ve yaşananları sizlere ifade etmek bizim borcumuzdur.
İddialı olduğumuz, ligleri, Türkiye Kupasını kasıp kavurduğumuz, Buca ve Mersin İdmanyurdu'nun son maçta detaylarını dillendirmek istemediğimiz bir olay neticesinde son maçta el ele 1. lige çıktığı, bunun sonucunda bizim de son maçta kaybettiğimiz sezon olan 2008-2010 yılları TOKATSPOR camiasının başarılı olduğu son yılları olmuştur.
Efsane kadromuzun, efsane teknik direktörümüz  kıymetli Namık Altunsoy'un tarih yazdığı yıllar bunlardır. Tüm bu enerji, kenetlenme ve başarı beklentisine, müthiş kadroya rağmen sözünü ettiğimiz iki rakip arasında gerçekleşen münasebet sebebiyle öyle ya da böyle amaca ulaşılamamıştır ve tüm enerji ve sinerji tüketilmiştir.

      2010 yılından günümüze dek, beklediği başarıyı bulamayan yönetim, göründüğü kadarıyla çeşitli bahaneler öne sürerek, elini ayağını futboldan tek tek çekmeye başlamış ve ödediği paranın 2-3 mislini ödemiş gibi gösterip, geri alma peşine düşmüştür ve beklemeye geçmiştir. Ne zaman ki  liglerin başlamasına 15 gün kala bir yönetim seçildi, tam o sırada alacaklarını federasyona bildirip kulübümüzü çıkmaza sokmuşlardır. Tam da bu sırada, sahipsizlik, meydanı boş bulma, her yıl transfer tahtasının yönetici alacaklarının ödenmemesi sebebiyle kapalı olması durumundan faydalanan bazı meslek grubu ve kendini öyle lanse eden Tokat'ta yaşayan, Almanya doğumlu uyduruk menajer(ler) türemeye başlamıştır.
       Kulüp başkanı bulamama, yönetim kuruluna üye çıkartamama, derken borçlu, kayyumlu, kâbuslu ve soygunlu günler hiç bitmemiş, kesilmemiştir. Değerli Tokat Belediyesi Eski başkanı Adnan Çiçek'in şahsi gayretleri sonucu "kör döngü havuzundan" birkaç kişi kulübe zoraki başkan sıfatıyla süs olarak seçilmiştir.
Zaten batan gemi olarak görülen TOKATSPOR'a o saatten sonra gelen kişiler, başarı ve sportif faaliyetler için değil, "ne götürürsem kârdır!" diyerek gelmiştir. Kaşıkla verip kepçeyle almalar, 1 olan borcu, belgeye 3 yazdırmalar gibi entrikalar maalesef bu dönemlerde başlamıştır ve popüler olmuştur. Zaten dernek statüsünde yönetilen futbol kulüplerinin iştah kabartan kısmı da burasıdır. Medyada para harcıyor, transfer yapıyor gibi gözükür, cebi dolunca da çekip gider, borç yılların kulübüne kalır.

       Gerçekten hedef gözeten ve başarı isteyen yönetimler ve idareciler iyi futbolcu, başarıya götürecek futbolcuyu seçmek ve satın almak isterler. Emâneten geldikleri koltukta gözleri olmayan, 3 mü götürürüm 5 mi? diye düşünen, zaten TOKATSPOR umurlarında olmayan kişiler, iyi-kötü futbolcu seçme zahmetine girmemişlerdir.
        Tam da bu sahipsizlikte piyasaya yeni çıkan, "sakat, kahvede okey oynayan futbolcularla anlaşma konusunda oldukça yetenekli ve komisyoncu menajerimiz" ipleri eline almış ve daha geçen yıla kadar TOKATSPOR'a yapılan transferleri Tokat'a getirip imza attırma işini kimselere bırakmamıştır. Ne tesadüftür ki bu 8 sezonluk dönemde 1-2 istisna hariç her sezon son maçta kümede kalan bir TOKATSPOR futbol arenasında yerini almıştır.
Ne gariptir ki her sezon başında ve her devre arasında yeniden kurulan takım, futbolcu grubu "talimat ile" minimum puanı toplayıp, "düşmekte olduğu" görüntüsünü vermiştir ve "transfere ihtiyaç var" izlenimi oluşturmuştur. Tam da bu esnada menajerimizin eline düşen TOKATSPOR'da yeni anlaşılan sakat, bitik futbolcularla kurulan "komisyon çarkı" yani, 35.000 ₺ lik futbolcuyu 80.000 ₺ olarak getirip 50.000'e el koyma sistemi tıkır tıkır işlemeye devam etmiştir.
Dönemin teknik direktörü, taraftarın İmparatoru Namık Altunsoy kriz dönemlerinde olunmasına rağmen bu konuyu çokça dile getirmiş, sitem etmiştir.
         Alınan sakat, yetersiz ve bitik futbolcular neticesinde sportif başarısızlık ayyuka çıktığından taraftarın bu günlerde takımın başında görmek istediği değerli futbol adamının ne söylediği o zaman anlaşılamamış veya anlaşılmak istenmemiştir. (Açıklamanın tamamını buradan okuyabilirsiniz.) TOKATSPOR'a gelen-giden futbolcu tekelini kendine bağlayan bu menajer, futbolcularla karşılıklı çıkar ilişkisi kurduğundan, teknik direktörü ikinci plana iterek, hangi maçta futbol oynanıp hangi maçta ne sonuç elde edileceğini takım içinde kendisi tayin etmeye başlamıştır. Linç kampanyası neticesinde teknik adam başarılı bir propaganda ile istifa etmeye mecbur bırakılmıştır. Bütün sezonları küme düşme potasında geçiren her sezon yenilenen komisyoncu futbolcular topluluğu, menajerin talimatıyla son maçlara kadar çizgisini hep korumuştur. Tâ ki yine aynı yerden"parayla oynayın!" talimatı gelene kadar. Malûm, şehrin tek takımının 3.lig gibi köhne, tekme tokadın havada uçuştuğu, iddaanın, paranın olmadığı bir yere düşmesi de asla istenmez çünkü orada bu paralar dönmez, validen, belediye başkanından o kadar para istenemez! Çok uzağa değil, 2010-11 sezonu puan tablosuna bir göz atın, 39 puanla küme düşen en yakın rakip, ve sezonu hep diken üstünde geçirmesi talimatı verilen bir futbolcu topluluğu TOKATSPOR.. Gruptaki takımlar oldukça güçlü olduğundan takımın belli bir ayarda gitmesi talimatı verilir. Çare transfer! algısı gözardı edilemez bir futbol gerçeği de olunca, kurulan kara para düzenin asıl amacı her transfer döneminde yeniden tıkır tıkır işlemiştir. Netice olarak "Tokat'taki futbol düzeni, paraya oyna-oynama" şeklinde futbolcular ve menajer arasında emir-komuta zincirine dönüşmüştür ve o sezon takım 17 beraberlikle Türkiye'de bir rekor kırmıştır, kümede kalmayı son maçta başarmıştır. Sonraki sezonları tek tek inceleyebilisiniz.. 

        Aynı şekilde eski teknik direktörümüz Taşkın Güngör bu durumun farkına varmış, kayıt alınmaması şartıyla verdiği demeçte bu menajer rezaletine izin veren şehrin ileri gelenlerine sitem etmiştir. Antrenmana çıkmayıp boykot eden futbolcuların ardından bir muhabire verdiği röpörtajda söyledikleri dikkat çekicidir. 
"Buna izin verenleri bu şehir de, tarih de affetmez.."
        Bir diğer olayda, Giresunspor'u şampiyon yapıp 1.Lige çıkartan teknik direktör sıfatıyla ertesi sezon TOKATSPOR ile anlaşan Mehmet Birinci de menajer-transfer-komisyon-isyan-para düzenini değiştiremeyeceğini kısa sürede anladıktan sonra "Bu futbolcu grubuyla ve düzenle kimya uymadığından istifa ediyorum." diyerek kaçıp gitmiştir.

SÖZÜN ÖZÜ...

        Şirketleşme, disiplinli yönetim, planlı ilerleme prensipleri üzerine "proje takımı" etiketiyle futbol tarihinde yeni bir sayfa açan TOKATSPOR, üzülerek aldığımız haber neticesinde transferleri malum menajer vasıtasıyla, tavsiyesiyle yapmıştır. Sayın başkanvekilimiz Ahmet Dursun'un "10 kişiye sorarak emin olduktan sonra transfer yapıyoruz." açıklamasının ardında meğerse bilindik kişiler ve senaryo varmış.. Ne yazık.. Yıllardır tedavisini bulamadığımız hastalıktan, açtığımız yeni sayfa ile kurumsallaşarak kurtulacağımızı sanmıştık..

        Sayın başkan, başkan vekili ve bu işe yeni başlayan kıymetli Okay Karacan Bey, henüz çok geç değil! En başta söylediğimiz gibi, her ligin bir düzeni, bilineni ve bilinmeyenleri vardır. Amacımız hiç kimseyi suçlamak, karalamak veya çamur atmak değildir, Tokatlı futbolseverlerin ve kamuoyunun zaten bilgisi dâhilinde olan bu döngüyü sizin de bilginize önemle sunmak isteriz. Doğruyu ve yanlışı gördüğümüz, duyduğumuz ve bizzat röpörtajını yaptığımız güvenilir kaynaklar neticesinde haber içeriğine dönüştürmeye özen gösterdik. Biz söyleyip dokuz köyden kovulmaya razıyız. Yeter ki TOKATSPOR camiası sportif olarak başarıyı yakalasın. Bir spor yazarı  ve aynı zamanda TOKATSPOR taraftarı olarak size tavsiyem, geçmişte TOKATSPOR'a zararı dokunanları iyi tanıyın, taraftarın ne söylediğine kulak tıkamayın. Özellikle önem arz eden transfer konusunu bu ligin (uyanık!), kulüpleri geçim kaynağı haline getiren menajerlerine bırakmayın. 2.Lig kategorisi menajerlerin oyuncağı olmuş bölgedir. Transfer komitesini gerekirse futbol seven ve bilen gencecik üniversiteli gençlerden kurun. 4 yılda profesyonelleşin ama yukarıda düşülen mâlum hatâya bir sonraki transfer sezonunda düşmeyin. Kurulan yeni düzene virüsleri bulaştırmayın. 5 maçta görüldüğü gibi golü rakibe değil her sene kendi kalenize atan yeni bir ekip karşınızda bulursunuz ve başarısızlığa anlam veremezsiniz.
       Hatırlayalım; bu şahsın  2011-2012 sezonu öncesi , kurduğu aynı anlaşma sistemi ile imza attırdığı teknik direktör İlker Yanar daha takımın başına geçmeden, sadece "imza attı" diye 20 günlük "çalışma"(?) ile takımın başına geçmeden, Tokat'a uğramadan 400.000 ₺'yi kulüpten federasyon yoluyla tahsil etmiştir. TOKATSPOR  zarara uğratılmıştır. Takımla tek bir çalışmaya dahi çıkmayan teknik adam parasını tıkır tıkır almış ve ertesi gün başka kulübe imza atmıştır.
       Bizzat kendi ifadesiyle "Tokatspor şirket olsa bile bağlarımı koparttırmam, izin vermem." diyen bir şahsın bu sözlerinin altında yatan zihniyet ve şu anda kulüp yönetiminde bulunan kemikleşmiş yandaşları iyi tanınmalıdır. Kulübün büyüğü diyerek yönetim kuruluna formaliteden seçilen kişilerin faaliyetlerine çok çok dikkat edilmelidir. Takım içinde yürüttüğü faaliyetler gözden kaçırılmamalıdır. Geçen yıldan kalan takımın içindeki emir kulu futbolcular tespit edilmelidir. Hastalık takım içinde yayılmadan tedavi edilmelidir. Eski teknik direktörlerin ne söyledikleri gözden geçirilmelidir. 10 yıldır tekrar eden başarısızlığın sebebi gelen-giden futbolcu ve teknik direktörlerde midir? yoksa bizzat aracıda mıdır? veya 2018-19 sezonuna borçsuz ve şirketleşmiş olarak başlayan takımın aldığı(?) sonuçlar, atmadığı goller de aynı tezgahın planlanan sonucu mudur? iyice araştırılmalıdır. Ortada 1000 doğru olsa da doğruyu bilen 1 kişiye danışılmalıdır. Tokat şehri ve TOKATSPOR, iyi niyetli insanların, arka planda çalışan, sahnede gözükmeyen, bu işi meslek edinmiş çıkarcı, kendi ifadesiyle "Ben aradan aldığım paraya bakarım, bana ne TOKATSPOR'dan..." zihniyetindeki şahıs ve şahıslar yüzünden bu güne kadar hep başarısız olmuştur. Teşhisi ve reçeteyi sizlere saygı ve sonsuz destek ile sunuyoruz.